Skip to content Skip to sidebar Skip to footer
Osmanlı’dan Günümüze Zarif Bir Miras: Ihlamur Kasrı

Kasır, küçük köşk olarak da tanımlanan, hükümdarların ve devlet ileri gelenlerinin dinlenme veya özel kullanım için yaptırdığı yapılardır. Osmanlı döneminde sarayların yanı sıra kasırlar da mimarinin önemli bir parçası olmuş, zamanla hem günlük yaşamın hem de diplomatik buluşmaların adresleri haline gelmiştir.

İstanbul’un köklü tarihinin ve saray yaşamının önemli izlerini taşıyan Ihlamur Kasrı, Osmanlı döneminin zarif kasır mimarisinin en dikkat çekici örneklerinden biridir. Beşiktaş, Yıldız ve Nişantaşı yamaçları arasında, adını ıhlamur ve çınar ağaçlarının gölgelediği yemyeşil vadiden alan bu kasır, padişahların günlük yaşamına ve dinlenme alışkanlıklarına ışık tutar. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar geçen süreçte farklı işlevlerle varlığını koruyan Ihlamur Kasrı, bugün de ziyaretçilerine tarih, mimari ve doğanın bütünleştiği eşsiz bir atmosfer sunar.

  1. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar mesire yeri olarak kullanılan vadide ilk olarak Sultan III. Selim ve Sultan II. Mahmud’un kemankeşlerle atışlar düzenlediği, bugün hala görülebilen nişan taşlarından anlaşılmaktadır. Sultan Abdülmecid döneminde (1839-1861) bu alan dönemin zevkine uygun biçimde yeniden düzenlenmiş ve 1849-1855 yılları arasında bugünkü Ihlamur Kasırları inşa edilmiştir. Kasırların bulunduğu bu alan, “ferahlık, tazelik, sevinç” anlamına gelen “Nüzhetiye” adıyla anılmıştır.

Kasır kompleksi Merasim Köşkü ve Maiyet Köşkü olmak üzere iki yapıdan oluşur. Merasim Köşkü, Barok üslubun izlerini taşıyan gösterişli cephesi, dönemin beğenisine uygun dekoratif detayları ve Avrupa tarzı mobilyalarıyla dikkat çeker. Sultan Abdülmecid’in resmi davetleri ve törenler için kullandığı bu köşk, aynı zamanda Batı etkisinin Osmanlı saray kültürüne nasıl yansıdığını gözler önüne serer. Daha mütevazı olan Maiyet Köşkü ise, Sultan’ın maiyetine ve haremine ayrılmış, geleneksel plan şemasıyla Osmanlı mimarisinin özünü yansıtmıştır.

Ihlamur Kasrı, Cumhuriyet’in ilanından sonra bir süre “Tanzimat Müzesi” olarak işlev görmüş, 1966’da Millî Saraylara devredilmiştir. 1985’te özgün eşyaları ve bahçe düzenlemesiyle müze-saray olarak ziyarete açılan kasır, günümüzde hem tarih meraklılarının hem de İstanbul’un doğayla iç içe noktalarını arayanların uğrak noktasıdır.

Eğer yolunuz Ihlamur Kasrı’na düşerse, bu zarif yapının tarih ve doğayla harmanlanan atmosferini soluduktan sonra, yalnızca 15 dakika yürüme mesafesinde yer alan İskender Nişantaşı Şakayık Sokak No:67 şubemize bekleriz. Detaylı bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Kaynakça:
millisaraylar.gov.tr
turkiyeturizmansiklopedisi.com
tr.wikipedia.org

-Görsel Kaynak; https://www.millisaraylar.gov.tr/Lokasyon/7/ihlamur-kasri

Leave a comment